Cover story ST Robot Investments – How Robot Investment should be done?
In addition to minimize wastage and reduction in labor costs in robot investment feasibility studies also production quality, timely delivery, customer continuity and growth in the market with newly acquired customers should be taken into consideration.
Dünya genelinde üretim sektörlerine baktıgımızda robot kullanımın
da liderligi otomotivde görüyoruz. Bugünlerde standart robotları ve günden güne esneklesen, degisen otomotiv teknolojilerine uyum saglamaya çalısan hatlar gelistirmekle mesguller. Bir yandan pil teknolojisi gereksinimi olan daha hafif araçları nasıl daha hızlı ve az maliyetli üreteceklerini düsünürken bir yandan da bu küçülen arabaların güvenligini acaba otonom kendi kendine hareket edebilen tek kisilik araçlarla mı çözsek diye düsünüyorlardır diye tahmin ediyorum.
Ikinci sırada ekonomiyi sürükleyen robot üretim adetlerini kullanan uygulamaların tıp ve ilaç sektöründe oldugunu izliyoruz. Ekonomik alanda genisleme anlamına gelen bu gelismeler robot üreticileri ve otomasyon entegratörlerinin kapılarını bolca çalıyor.
Türkiye’ye bakıldıgında yine otomotiv agırlıklı olmak üzere her geçen yıl artan robot satıs adetleri ve ardı ardına açılan robot üreticilerinin Türkiye ofisleri ile karsılasıyoruz. Yıl sonu itibarı ile kotalarının üstüne çıkmıs, gelismelerden son derece memnun, sürekli kadrolarını arttıran bir servis ve satıs kadrosu ile yerli üreticileri ve entegratörleri memnun ettirecek pozisyonlarını alıyorlar.
Gün geçtikçe artan bu robot nüfusu, biz insanları issiz bırakır mı diye hiç düsündünüz mü? Su gerçekleri sıra ile yazalım ve bakalım.
- Mümkün oldugunca otomasyona yönelmis fabrikaların kapandıgını sıklıkla göremeyiz.
- Robotlar fabrikaları 7/24 çalısır durumda tutabilir
- Montajcılar veya operatörler örnegin birer robot programcısı haline gelebilir.
- Tek düze makine ve parça besleme gibi sıkıcı işleri görme uygulaması uzman yardımı ile kolaylıkla üretime hız saglayabilir.
Sonuçta bugün itibari ile tamamı robotlara dayanan bir üretim mümkün görünmüyor. Görünen o ki bir süre daha robotlar ve insanlar is arkadası olmaya devam edecekler. Is birligi halinde, omuz omuza çalısacagımız “cobot” (collaborative robot) lar fabrikalarımızda gelecegin basamak tası olarak yer almaya basladılar. Yeteneklerinin sınırlı olmasına ragmen düsük maliyetleri ile çogu aile içi, küçük ve orta ölçekli firmaların risklerini azaltma konusunda yardımcı olabilecegini gösteriyor. Is kazalarını azaltacak olması da cobotlardan hoslanmamızı saglayacak bir baska noktadır.
Uluslararası robot üreticilerin mükemmele yakın ürünleri yanında rekabetçi fiyatlar ile farklı model ve paketleri ile yeni cobot üreticileri bir iki senedir pazarda yer almaya çalısıyorlar. Özellikle programlamayı kolaylastıran tarzları ve basitlikleri ile dikkat çekiyorlar. Kolay kullanma ile otomasyon sektöründe devreye alma ve start-up kültüründe bir degisim gerekecek gibi gözüküyor.
Insan ergonomisi göz önünde bulundurularak olusturulan günümüz fabrikalar için biz insanlar gibi iki kolu olan ve bizim gibi is yapan cobotlar su an için en mantıklı çözümü sunabilir gözüküyor. Cobot dedigimizde gözümüzün önüne getirmemiz gereken robotlar bugünkü tek kolluendüstriyel robotlarile Honda’nın bücür show robotu ASIMO arasında bir yerlerde olacak. Daha çok is yapmak için üretilmis robot sistemleri akla getirmemiz dogru olur. Su anda büyük çogunlugu olusturan ve çok farklı alanlarda kullanılan standart endüstriyel robotlar ile kıyaslandıklarında, genis bir alan, güvenlik kafesleri, standartları ve diger ekipmanlar ile haberlesmelere ihtiyaçları olmadıgı göze çarpmaktadır. Gün geçtikçe artan fabrika m2 maliyetleri göz önüne alındıgında bu genis robot bölgelerinin ortak çalısma alanları haline getirilmesi her üreticinin arzu ettigi bir durum olmaktadır. Esneklik ve kolay tasınabilirlikleri ile CNC makine besleme, konveyör üzeri ve döküm makineleri yükleme bosaltma isleri ile insan çalısma arkadasları esliginde basit montaj isleri yapanbilen cobotlar yavas yavas fabrikalarımızda yer alacakları yakın bir gerçektir.
Her robot üreticisi robot satmaya ihtiyacı oldugu için cobot saglayıcısı olmayı ve fabrikalarımızda büyük siparisler ile Pazar paylarını korumak veya artırmak isteyeceklerini düsünüyorum. Hem hemen tüm robot üreticilerinin benzer özelliklerde cobotları mevcut. Ortak özellikler arasında genelde 2 kollu olması, her bir kolun 7 eksenli bir yapıya sahip olması, görme sistemlerinin entegre olması, mobil veya da kolay tasınabilir olması ve güvenlik sistemlerinin entegre olması sayılabilir.
Güvenlik standartlarını tam anlamıyla bilmeden ve uygulamadan yapılan devreye almalar sonucunda robot tarafından yaralanmaların is kazası istatistiklerine girmesini saglamıstır. Hal böyle olunca; Cobotların herhangi bir çarpma anında durmalarını saglayacak sekilde gelistirilmis olmaları bulunmaz bir güvenlik iyilesmesi saglamıstır.
Şu an için uygulanabilen cobot isleri; küçük parça alma bırakma, makine besleme ve bosaltma ve basit montaj isleri olarak devam etmektedir. Gün geçtikçe de artacagı asikardır. Peki elimizdeki standart robotları bir cobot olarak kullanılabilir mi? sorusu akla gelmektedir. Yeni standartlar (ANSI/RIA R15.06-2012) ile ve uygun güvenlik ekipmanlarının eklenmesi ile mümkün olabilecek gibi gözüküyor. Farklı bölgeleri algılayan alan tarayıcıları ile robotun hızını güvenlik geregi yeri geldigi zaman azaltmak ve kaçınılmaz çarpısma olmadan önce durdurmak mümkün olmaktadır. Öyle yada böyle artık robotlar kafesten kurtuluyor ve insan is arkadasının yanında isbirlikçi olarak yer almaya baslıyor.
When we examine global manufacturing sectors we see that automotive sector is leader in robot use. They are engaged in developing standard robots and lines improved and changed day after day to ensure compliance with changing automotive technology Standards. I think on the one hand while focusing on developing lighter, faster and less costly cars as a requirement of battery technology on the other hand they think to solve security issues of these smaller cars by autonomous self – mobile one person cars. Read More
The pioneer and leader of industrial robots in Turkey, ALTINAY Robotic Technologies aims to export $ 45 million in 2014 with a radical increase compared to the previous year. Founder and General Manager of the company Mr. Hakan Altinay evaluated the company’s goals for the next term and what needs to done in the field of innovation. Read More
Türkiye’de endüstriyel robotların öncüsü ve lideri, ALTINAY Robotik Teknolojiler önceki yıla göre radikal bir artış ile 2014 yılında 45 milyon $ ihracat yapmayı hedefliyor. Şirketin kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Altınay sonraki dönem için şirketin hedeflerini ve iş yenilikleri alanında yapılması gerekenleri değerlendirdi.
ALTINAY Robotik Teknolojilerin temelleri Hakan Altınay üniversitede Araştırma Görevlisi iken 1990 yılında atılmıştır. ALTINAY endüstriyel uygulamalar için endüstriyel robot teknolojisini geliştirmek için akademik düzeyde araştırma yapma fırsatı bulmuş ve Türkiye’nin ilk 5 eksenli endüstriyel robotu ‘ALTINAY – 1’ yapmıştır.
ALTINAY Türkiye’nin ilk teknoloji geliştirme merkezi İTÜ- TEKMER’i Sanayi Bakanlığı himayesinde 1991 yılında kurdu. ALTINAY ilk 6 eksenli endüstriyel robotu yaptı ve 1993 yılında Türk inovasyon tarihini değiştirdi. Sonunda 1994 yılında kendi şirketi Altınay Robotik Teknolojileri kurdur. ALTINAY ulusal düzeyde önemli olan projeleri hakkında “Milli özgüvenimizi artıran artışı başarı biraz mali destek alarak teknolojimizi küreselleştirmenin ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi” dedi.
ALTINAY, ulusal ve uluslararası sanayi için robotik teknoloji ve sanayi projeleri geliştirerek daha da büyümeyi hedeflemektedir.
“Seramik endüstrisinde kullanılmak üzere yapılmış bir robot, özellikle sanayinin gelişmesi amacıyla diğer teknolojik buluşlara yön vermektedir.“
OTOMOTİV ROBOT OTOMASYONUNDA TEK TÜRK ŞİRKETİ
2014 yılında 150 milyon TL ciro yapması tahmin edilen şirket 2010 yılından bu yana ulusal ve uluslararası otomotiv fabrikaları için montaj hatları, savunma sanayi projeleri, üretim ve montaj hizmetleri vermektedir. Fas, Romanya, Slovenya ve Rusya’da şimdiye kadar yapılmış satış ve kurulumların sonucunda ALTINAY robotik ve otomasyon sektöründe ana otomotiv sanayi için hizmet veren ilk Türk şirketi olmuştur. Şirket Ford Rusya için yeni bir gövde montaj hattı üretimi yapmakta ve Amerika Birleşik Devletleri için doğrudan savunma projeleri hazırlamaktadır. Alınan yeni proje ile birlikte, şirketin 2013 ihracatı geçen yıla göre% 400’ün üzerinde bir artış ile 10 milyon dolardan 2014 yılında 45 milyon dolara artmıştır.
ALTINAY Robot Teknolojileri A.Ş. 900 bin saatin üzerinde güçlü Ar-Ge mühendislik deneyimi, 100’den fazla mühendis ve otomotiv sektöründe farklı akademik derecelere sahip193 çalışanı, yan sanayi, gövde üretim teknolojileri, mobilya / ev aletleri /cam / gıda teknolojileri, elektrikli aletler ve enerji depolama teknolojileri, sağlık teknolojisi, otomatik robotik park sistemleri ve yenilenebilir enerji sistemleri ile ulusal ve uluslararası kurumlara hizmet vermektedir.
ROBOT TEKNOLOJİLERİ FARKLI SEKTÖRLERDE KULLANILMAKTADIR
ALTINAY Robotik ürünler sadece robotik teknolojilerle ilgili değildir şirket aynı zamanda sektörün kendisi için de teknolojiler geliştirmektedir. Seramik endüstrisinde kullanılmak üzere yapılmış bir robot, özellikle sanayinin gelişmesi amacıyla diğer teknolojik buluşlar için de yönü belirler. Şirket 2001 yılında otomotiv endüstrisi için robot uygulamaları üretimine başlamıştır ve o zamandan beri birçok uygulama konusunda uzmanlaşmıştır. Tüm bunların yanı sıra, ALTINAY, enerji depolama, rüzgâr türbinleri ve yüksek akım pil teknolojisi ve savunma sanayi gibi farklı alanlarda da çalışmaktadır.
ALTINAY 2013 yılında Romanya ve Slovenya’da hizmet sunarak, şirketin yelpazesini genişletti. Bu yıl Altınay ABD ve Rusya için çalışacak ve ABD’ye doğrudan savunma ihracatı yapılacak ve Rusya’da yeni bir aracın komple gövde montaj hattı için çalışılacak.
ENDÜSTRİYEL ROBOT ALANINDA RAKİBİMİZ YOK
Dünyadaki mühendislik ve teknoloji devleri ile bir rekabet amacıyla, Türkiye daha fazla kredi seçenekleri ve yenilikçi yaklaşımları destekleyecek güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç duymaktadır. ALTINAY “Robotik alanla ilgili akademik çalışmalar vardır ancak sanayi üretiminde ALTINAY dışında ikinci bir seçenek yoktur” dedi. Robotiğin birden çok uygulamada yetkinlik gerektirdiğinin altını çizen ALTINAY başarıya ulaşmak için post prodüksiyon, pazarlama ve teknik desteğin önemli olduğunu söyledi. ALTINAY’ın hatırlattığı gibi, Türkiye’de inovasyonun geliştirilmesi için atılması gerekli adımlar vardır. ALTINAY “Daha organize ve sıkı çalışma ile ve daha iyi stratejiler bularak bilim, teknoloji ve sanayi hedeflerini uygulayabiliriz.” dedi. ALTINAY’a göre başarının anahtarı ‘büyük düşünmektir.” Şirket ayakta kalmak amacıyla yurt dışında altyapıyı ve stratejik ortaklıklar kurmayı hedeflemektedir.
ALTINAY’a göre, 2023 ihracat hedeflerine ulaşmak için yenilikçi küçük ve orta ölçekli firmalar daha fazla destek almalıdır. Bu şirketlerin teknoloji üretimine odaklandığı düşünülmektedir ancak hayatta kalmak için nitelikli insan, finansman ve müşteri bulma mücadelesi vermektedirler.
EXİMBANK DESTEĞİ GELİŞİMİMİZE YARDIMCI OLACAKTIR
Büyük montaj hatları çalıştıran ve aynı zamanda dev projeleri yöneten büyük şirketlerin de daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu işaret ederek; ALTINAY: ‘Özellikle, Eximbank tarafından yapılan mevduat oranlarındaki olası bir azalma uluslararası şirketlerle rekabet edebilmek için kredi ihtiyacı olan mühendislik ve teknoloji firmaları için bir şans yaratacaktır’ dedi. En zor şeyin yeni teknoloji geliştirmek olduğunun altını çizen ALTINAY “Türkiye gelişmiş teknolojiyi kurumsal bir şekle dönüştürmeyi başarırsa, 2023 hedefleri ulaşılabilir hale gelecektir” dedi.
Mr. Toktas said factory production lines due to end of line applications may hold heavy loads creates unfavorable conditions for worker health and safety. He said “We also eliminating vulnerabilities resulting from these points by providing robotic solutions.” Read More
KOSGEB’s (Small & Medium Enterprises Development Association) SME and Young Entrepreneurship awards designed to support and encourage entrepreneurs and SME’s were handed out at a ceremony held on November 20th 2012 in Ankara. Read More